17 Şubat 2015 Salı

Hakkımda

Hakkımda



Bana Dair
Bu resim bana ait değil.
Bana Dair, Hakkımda

Aslında bir insanın kendinden söz etmesi bana her zaman garip gelmiştir. Hani kerameti kendinden menkul şeyhler olurmuş ya. Dervişlerine, kerametlerini anlatan bu şeyhlerin tek şahidi yine kendileri olurmuş. İşte ben de kendime dair bir şeyler karalarken, o sahte şeyhlerin durumuna düşmemek için kendi kerametlerimden değil zaaflarımdan ve eksik yönlerimden bahsetmek istiyorum.

Çünkü hayatım boyunca insana dair gördüğüm en belirgin gerçek insanın zayıf ve aciz bir tabiata sahip olduğu gerçeğidir. Ben de sıradan bir insan olduğum için haliyle zaaflar ve acizliklerle doluyum.

Bir insanın tüm zaafları, reziletleri ve meziyetleri ile bir bütün olduğu gerçeğini bir tarafa bırakıp zaafları konusuna devam edecek olursak yurdunu kaybeden insanın ne kadar kötü ve vahim bir duruma düştüğünü herkes bilir.

Eğer, gerçekten insan insanın yurdu ise (ki buna bütün kalbimle inanıyorum) yurdunu kaybeden insanın ne kadar zelil ve perişan olacağını söylemeye gerek bile yok.

Bu yurt bazen baba, bazen anne, bazen kardeş ve kimileyin de sevgilidir. Hepsinin hayatımızda farklı yerleri olmasına rağmen sevgili hasretinin hepsinden acı ve yakıcı olduğunu bu siteyi inceleyen herkes bilir.

Eski sevgiliden ayrılmak,katışıksız bir gurbettir bu yüzden. Yurdunu kaybeden ve koyu bir gurbete düşen bir insan, ümitsizliğin ışıksız duvarlarına çarpa çarpa ya helak olur ya da yürüyen bir cenazeye döner.

Bunu, kendi yurdumu kaybettiğim zaman anladım. Öyle bir acının girdabına düştüm ki topyekün zaman ve mekan gözümde kayboldu; ilkin nefes almak dışında bütün hayati fonksiyonlarımı yitirdim. Sonra biraz biraz kendime geldim. Bu duruma neden düştüğümü birkaç yazımda anlatmıştım.

Özetleyeyim: Yıllarca birlikte olduğum sevgilimi kaybetmiş, ardından muhteşem bir rehber sayesinde yeniden kazanmıştım. Bu kitap bana sınırsız bir bir hazinenin kapılarını aralamıştı adeta. Fakat mutluluğum çok uzun sürmedi. Eski sevgilimi bir trafik kazasında yitirince yine eski hal-i pür melalime döndüm. İçime kapanıp kabuğuma çekildim.

Bu durum bayağı devam etti, en sonunda az biraz toparlandım, kendime gelmeye başladım. Ve sonra şöyle bir karar aldım: Yurdunu kaybeden gurbetzede sevgililere ışık tutup yol gösteren bu kitabı herkes okumalı. Eski sevgilinin acısını yüreğinde hisseden her aşık, bu kitabın güzel teknikleri ile tanışarak sevgilisini yeniden sarmanın hazzını yaşamalı.

İnsan, hayata anlam katabildiği ve diğer insanların da hayatını anlamlandırmasına yardımcı olabildiği kadar insandır bence. Yüzlerce tanımı yapılabilecek insanla ilgili "Her tanımlama bir sınırlamadır." diyerek insana dair her şeyi, iyisiyle kötüsüyle her şeyi işlemeyi ve irdelemeyi düşünen bir insanım.


Anlattıklarım ve anlatacaklarım: "Ne gülüyorsunuz? Anlattığım sizin hikayeniz." diyen Horatius gibi, esasında sizi anlatıyor. Sizi, yani insanı... Eski sevgilim ve edebiyatla ilgili hususlar belli başlı ilgi alanlarım...

Ben bir edebiyat ve felsefe tutkunuyum, edebiyatın çetrefil sokaklarında da felsefenin muamma ve sır dolu caddelerinde de çok dolaştım. Bundan sonra da Hak nasip ederse dolaşmaya kararlıyım.


Özetle ben, fikir işçiliği gibi büyük bir iddiayla yola çıkmış sıradan bir insanım. Ve her sıradan insan gibi yanlış düşüncelerim, kırılgan duygularım var. Ama bir meziyetimi de dile getirmem gerekir ki hiçbir zaman yanlışta ısrar edip ayak diremedim.

Yanlışın karanlık atmosferi beni hep aydınlığın ferah koridorlarına sevk etti. Bu açıdan bu blogda fark ettiğiniz herhangi bir yanlış düşüncemle karşılaşırsanız bana bu durumu bildirmenizi isterim.

Şimdi, bana hayatımın belli bir kısmında can simidi olan bu güzel kitapla tanışmak isteyenlerburaya tıklayıp açılan sayfaya ve yapılan yorumlara bir göz atsınlar. Kitaba göz atanlar, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaklardır.

Not: Bana dair bilmen gereken bir husus daha var: Birçok yazar ve şairin kendi adı dışında değişik isimler kullanması gibi ben de "Meltem Nesim" takma adını kullanmayı tercih ettim. Dediğim gibi bu, bir tercih meselesi. Açıkçası kendimi ön plana çıkarmak ve popüler olmayı istemiyorum. Bunun yanı sıra takma ad (müstear) kullanmam için başka sebeplerim, başka endişelerim de var.

Peyami Safa'nın Server Bedi müstearını, Kemal Sadık Göğceli'nin Yaşar Kemal takma adını kullanması veya Mehmet bin Süleyman'ın Fuzuli mahlasıyla yazması gibi eski şairlerimizin çoğu "mahlas" adı altında takma adlar kullanmışlardır. Beni de şair tabiatlı bir insan saymanızı ve mahlas kullanmamı hoş görmenizi isterim. Hepinizi çok seviyorum, cancağızlarım benim.

Madem bu kadar kendimden bahsettim. Sevdiğim bir parçayı da paylaşayım o halde:



Sağlıcakla...

İlgili Kelimeler: Bana Dair, Eski Sevgilim, Hakkımda, Eski Sevgili

Denenmiş Sevdiğini Geri Getirme Duası

Denenmiş Sevdiğini Geri Getirme Duası

Denenmiş Sevdiğini Geri Getirme Duasi
Denenmiş Sevdiğini Geri Getirme Duası

Denenmiş Sevdiğini Geri Getirme Duası Var mıdır?

Not: Bu yazıda, yalnızca, sevdiğini geri getirme duasına odaklanmak yerine sevdiğini geri getirme taktiklerinden de bahsedeceğim.

Sevgili dostum, belki bu söylediğimi okuduktan sonra yazının devamına bakmayacaksın bile; ama fark etmez, okuyan kazanır, diğerleri kaybeder. Hayat böyle değil mi zaten?

Birileri, ucundan tuttuğu işi sonuna kadar götürüp kazanır, diğerleri yarı yolda bırakıp kendini hüsrana mahkum eder.

İşte açık açık söylüyorum: Sevdiğini geri getirme duası diye bir dua yok.

Şimdi önünde iki yol var. Ya sevdiğini geri getirme duasının neden olmadığını, bunu söylerken hangi dayanağa sahip olduğumu merak eder ve okumayı sürdürerek sevdiğini geri getirme taktiklerini öğrenirsin.

Ya da, olur mu öyle şey, böyle bir dua olmak zorunda, diyerek medyum sitelerindeki acayip "şeylere" yönelerek değerli vaktini beyhude yere çar çur edersin.

Merak edenler okumaya devam etsin.

Neden, sevdiğini geri getirme duasının olmadığını madde madde anlatayım:

1. Sevdiğini geri getirme duasının olduğunu iddia eden medyumların sitelerindeki dualara bak. Arapça yazılan o duaları araştırdığında (ben uzun uzadıya araştırdım) bu duaların birer ayet olduğunu ve anlam olarak da geri getirme ile uzaktan yakından hiç ilgisi olmadığını gördüm.

Örnek vereyim dilersen: Mesela "Ya Şedidel Batşi" diye uyduruk bir geri getirme duasından söz edilir. Bu duanın anahtar kelimelerinin geçtiği ayetleri inceleyince şunu gördüm. Allah bu ayetlerde, kafirlere seslenip kendi azabının ne kadar çetin olduğunu vurguluyor.

Şimdi, Allah'ın kafirlere yönelik azabı ile sevdiğini geri getirme arasında nasıl bir ilişki var Allah aşkına?

Böyle bir mantıksızlık olabilir mi?

Dostum, inanmıyorsan git kendin incele ve gör. Kuranın bütün ayetlerinin anlamı çarpıtılarak bu şekilde duaya alet edildiğini göreceksin.

Ne de olsa sevdiğini geri getirme duası arayan halkımız bilmiyor. Adam, oraya cehennemi tarif eden ayetleri yazmış, sen bunu geri getirme duası zannediyorsun.

Allah, yanacaksın, diyor; sen sevdiğini geri getirme duası sanıyorsun.

2. İslâmın muteber alimlerinin ortak kanaatidir: İslâmiyet'te sevdiğini geri getirme duası diye bir dua yoktur. Hiçbir esaslı kaynak (özellikle hadis kaynaklarını kastediyorum) bu tür dualardan söz etmez.

Kuranda, sevdiğini geri getirme duası ile ilgili bir tek ayet yoktur zaten. O bir tarafa. Hiçbir hadis kaynağında da (buna uydurma hadisler de dahil) böyle bir duanın esamisi okunmaz.

Bu konuda Nihat Hatipoğlu gibi İslâm alimlerinin görüşlerini takip edebilirsin.

3. Sevdiğini geri getirme duası yoktur; çünkü Allah'ın böyle bir dua ile arzuları gerçekleştirme gibi bir uygulaması yoktur.

Yani İslâm'da, özel duaların yeri yoktur demeye çalışıyorum. Kul, dua etmek istediğinde ellerini semaya açar, kalbine odaklanır ve Alemlerin Rabb'inden istediğini ister.

Ne de olsa, rahmet hazinesi sınırsız. Şairin dediği gibi:

"Verirler ben acizim kudret senin dedikçe
Verenin şanı büyük, sen ise istedikçe"

4. Sevdiğini geri getirme duası veya Çevirgel Duası gibi dualar, çok basit ve sığ, yetersiz ve anlamsız uygulamalardır.

Çünkü bu tür dualar, kaynağını İslâm'dan almadığı için dine sonradan sokulan din dışı kavramlar arasında yer alır. İslâm bu tür eklemelere bid'at veya hurafe ismini verir.

Bid'at ve hurafelere inanmanın günah olduğunu hatırlatmama bile gerek yok zaten.

Kaldı ki bu tür dualara gerek de yok. Çünkü, bu duadan çok daha etkili ve mantıklı, çok daha işlevsel ve tutarlı taktikler ve yöntemler var.

Öyle ki, sevdiğini geri getirme duasının etkisiz olduğunu (böyle bir dua olmayınca tabi ki etkisiz olur) kanıtlayan binlerce yaşanmış tecrübe ortada olmasına rağmen, karşı tarafta, bu bahsettiğim yöntemlerin mükemmel bir şekilde işlediğini kanıtlayan binlerce deneyim var.

Sen olsan hangisini tercih edersin dostum? Aslı esası hurafeden ibaret olan ve adına sevdiğini geri getirme duası denilen duayı mı, işe yaradığı, binlerce kişinin deneyimi ile sabit olan yöntemleri mi?

Kararını verip tercihini sevdiğini geri getirme duasından yana kullanırsan sadece, "kolay gelsin, çünkü işin gerçekten zor," derim.

Fakat aklını kullanıp sevdiğini geri getirme yöntemlerini incelemek istersen bu şu kitabı incelemeni öneririm:


Sağlıcakla...

Anahtar Kelimeler: Sevdiğini Geri Getirme Duası, Denenmiş Sevdiğini Geri Getirme Duası

Rüyada Eski Sevgiliyi Görmek Ne Anlama Gelir? Garip Bilgiler!

Rüyada Eski Sevgiliyi Görmek Ne Anlama Gelir? Garip Bilgiler!


Rüyada Eski Sevgiliyi Görmek
Rüyada Eski Sevgiliyi Görmek

Rüyada Eski Sevgiliyi Görmek Ne Anlama Gelir?

Rüyada eski sevgiliyi görmek, nasıl yorumlanır? Nefes nefese uyanıp da gerçeğin kollarının sizieski sevgilinizden tekrar ayırmasını izlemek, kâbus mudur, uyarı mı? Rüya tabirlerine müracaat etmek ne kadar doğru ve etkili bir yöntemdir? Rüya tabirleri rüyada eski sevgiliyi görmekle ilgili ne der?


Gelin bu soruların cevabına birlikte bakmaya çalışalım. Öncelikle şunu kesinkes bilmemiz lazım ki, bir şeyi, bir kavramı ya da bir kişiyi rüyada görmek, onun bir şekilde ucundan kıyısından ya da derinden derine hayatınıza nüfuz ettiğinin kanıtıdır.

En azından nüfuz etmeye çalıştığının. Tamamen unuttuğunuz veya hiç mi hiç ilgilenmediğiniz birinin, sizden, rüyalarınıza bile konuk etmeyeceğiniz kadar uzaklaşması gerekmez mi? Sizi hiç enterese etmeyen bir kişinin rüyanızda ne işi var? Bu bir tesadüf müdür; yoksa hayatın her safhasında olduğu gibi bir ikaz, bir uyarı mıdır?

Hayır, ikisi de değil; ama birinden birini tercih etmek gerekirse ikincisini tercih etmek akla, mantığa ve cevaba daha çok yakınlaşmamıza vesile olur. Bu durumun gerçek cevabı şudur:

İnsan yavrusu, hayatı boyunca binlerce endişe, sıkıntı ve gerginlikle iç içe yaşar. Göğsünün çeperlerine her gün; hatta her an yüzlerce musibetin ve kederin oku isabet eder. Her an yeni bir kaygı, her daim yeni bir kederle yüzleşir. Kaygılar, bir anafora dönüşüp insanı yutar. Normal bir insanın tüm bu çilelere göğüs germesi nerdeyse imkânsızdır. Bu ciddi sıkıntılardan kurtulmanın tek yolu vardır. Biz de o yolu kullanırız.

Bu yol, savunma mekanizmalarından biri olan bastırmadır. Bastırma, unutmak istediğimiz kavramları bilinçaltına atıp hatırlamama şeklinde tarif edilebilir. Fakat bunu genellikle farkında olmadan yaparız.

İşte bu savunma mekanizması sayesinde rahat bir nefes almaya çalışır, bir nebze de olsa dertlerimizden tasalarımızdan sıyrılırız. Ama güneş balçıkla sıvanmadığı gibi gerçek de bastırmaya gelmez. Bilinçaltına itip unutmaya çalıştığımız kavram ve kişiler, bu arada eski sevgili, rüyalarımızda arz-ı endam ederek bize kendini gösterir.

O halde rüyalar ve rüyada eski sevgiliyi görmeler bilinçaltının bir kusması mıdır? Bilimsel gelişmeler, bu soruya evet, şeklinde yanıt veriyor. Bu, ne demektir? Bu, bizim rüyada eski sevgiliyi görmek dediğimiz kavramın, bilinçaltımızın oynadığı bir oyuna dönmesidir. Eski sevgiliyi rüyada görmek, onu reel dünyada da görme arzusunun dışavurumundan başka bir şey değildir.

Yani onu unutamadığımız, onu bastırıp bilinçaltına göndermiş olsak da hala bizim içimizde bir yerlerde sürekli dolaştığını görmemiz ve anlamamız demektir.

Rüyada eski sevgiliyi görmek, sevgilinin sevgili hülyasının; etinizde, damarlarınızda, kanınızda, kalbinizde ve aklınızın da alt taraflarında kendisine yuva yaptığını, orayı mesken tuttuğunu, sizden ayrılmak istemediğini gösterir. İliklerinize kadar işleyen bu rüya, sizden ne istiyor o halde?

Eski sevgiliyi tekrar kucaklamanızı ve onu gerçek dünyada da görüp koklamanızı tabi ki.

Bir keresinde rüyada eski sevgilimi görmüştüm ben de. Daha sonra yüzlerce kez gördüm; ama ayrıldıktan sonraki ilk görüşümdü bu. Rüyada, hiç ayrılmamışız gibi birbirimizin gözlerinin içine yine derin bir aşkla, manalı manalı bakıyor, sevda dolu sözlerle birbirimize hitap ediyorduk.

Tatlı mı tatlı bir sevincin damarlarımda kaynadığını, fokurdadığını hissediyordum. Öyle bir şevkle ve neşeyle dolmuştu ki kalbim, o anı bir daha yaşayabilmek adına tüm varlığımı feda etmeye razı olurdum, hala da öyle.

Hani katışıksız ve elemsiz zevk ve lezzet dediğimiz; ama işin içine girip de tadına varmadığımız, tecrübe etmediğimiz ve bize masallarda, efsanelerde, destanlarda gibi gelen, acının hiç mi hiç olmadığı tatlı bir huzur varmış ya. Ben, bu huzurun varlığını işte rüyada eski sevgilimi gördüğüm o an fark ettim. Ama rüya gördüğümü bilmediğim için, o sevincin de gerçek olduğunu zannediyordum. Maalesef!

Dünyada hiçbir faninin bu leziz huzuru tattığını sanmıyorum; daha doğrusu dünyada tattığım bu huzura benzer bir huzur olduğunu bile sanmıyorum.

Rüyada Eski Sevgiliyi Görmek
Rüyada Eski Sevgiliyi Görmek

Rüyada Eski Sevgiliyi Görmekle İlgili Birkaç Benzetme

Bir benzetmeyle anlatmaya çalışayım: Evladını kaybeden, onu yıllarca arayan, bulamayan ve en nihayetinde onu bulma ümidini büsbütün yitiren bir annenin, ansızın, hiç umut ışığı yokken birdenbire yavrusunu karşısında gördüğünü düşünün. Tarifi imkansız olan bu sevinci ancak, yaşayan bilir değil mi? Anlatılmaz, yaşanır dedikleri de bu olsa gerek.

Ya da bir idam mahkumunun tüm hayalleri suya düşmüş ve tüm umutları hüsrana dönmüşken, hayatından tamamen vazgeçmişken, ansızın suçsuz olduğunun anlaşılması ve ölümün ürpertici okyanusundan yaşamın mütebessim sahiline geçmesini canlandırın hayalinizde.

Sahi, benzetme olarak sunduğum bu örneklerin gerçekten yaşandığını biliyor muydunuz? Hatta idam mahkumlarına suçsuz oldukları ve ölümden döndükleri söylendiğinde, bazı mahkumların sevinçten kalbinin durup oracıkta öldüğü bile olmuş. Bu yüzden böyle durumlarda, alıştıra alıştıra söyleme yoluna gidilmiş zamanla.

Ne de olsa insan, çok güçlü bir varlık olmasına rağmen bazı ağır acılar gibi bazı zamansız mutluluklar da onu derinden sarsabiliyor.

İşte ben de rüyada eski sevgilimi gördüğümde bu örneklerde anlattığım sevince benzer; ama onların yüz derece üstünde bir sevinçle doluydum. Öyle ki tüm hücrelerimin sevinçten ve huzurdan yaratıldığı düşüncesine kapılmıştım o an.

Eski sevgilime nasıl susadığımı o zaman fark ettim. Eski sevgiliye özlemin hararetli ateşi, uyandığımda alev alev tüm bedenime yayıldı sonra. Sonra, evet sonra, kendimi nasıl da avutup kandırdığımı, eski sevgiliyi nasıl da özlemle beklediğimi, bu acının beni yüreğimden tutup nasıl da sürüklediğini… anladım.

Necip Fazıl’ın "Beklenen" şiirinde tarif ettiği tüm hisleri, adeta gözümle gördüm. Bu kavramlar, soyuttan somuta dönüp beni yutarcasına büyüdüler, büyüdüler, önce çığlaşıp sonra çığlıklaştılar. O çığın ve çığlığın yankıları hala yüreğimde yankılanmakta zaman zaman.

Belli ki en tepeden en dibe atılmışız, dizesinde olduğu gibi az önceki en müstesna sevincimin, bir cehenneme dönüştüğünü görmek beni kahretti. Rüyada eski sevgiliyi gördüğüm o gecenin sabahı yaşadığım acıyı, ömrümün hiçbir anında tatmamıştım. Cehennemi bir çile. Şimdi bile bu yazıyı yazarken kendimi zor tutuyorum.

Daha sonra ne mi oldu? Araştırıp düşündüm ve rüyada gördüğüm eski sevgilimin tekrar sevgilim olması için yapmam gerekenleri öğrendim. Bu bilgilerin hepsinin bir kitapta toplanmış olduğunu görmek beni çok sevindirmişti. Size bazı yazılarımda bahsettiğim bu kitap sayesinde eski sevgilimi tekrar sarıp sarmalama bahtiyarlığına kavuştum tabi ki. Fakat, elim bir trafik kazası… Bu kısmı anlatmak istemiyorum.

Size bu yazıyı yazarken Ahmet Hamdi Tanpınar’ın:

"Dün akşam rüyamda Leyla’yı gördüm,
Derdini yanarken ağlayan muma."

mısralarıyla başlayan enfes şiirini aktarıp bu şiirin bende bıraktığı intibaları da anlatmak istiyordum; ama yazı çok uzadığı için başka bir zaman anlatmaya karar verdim. Şimdi size genel anlamda rüyalarla ilgili bir video izletmek istiyorum:

Son olarak şunu söylemekte fayda var: Rüyada eski sevgiliyi gördükten sonra Rüya Tabirlerine başvurmak size hiçbir şekilde fayda sağlamayacaktır. Çünkü bu konuda, ufak bir araştırma yapınca göreceksiniz ki her site, bu konuda farklı bir açıklama yapıyor ve siz yine inanmak istediğinize inanıyorsunuz.

Kısaca bu işin havanda su dövmekten, akıntıya kürek çekmekten çok fazla farkı olmadığını görüp Rüya Tabirlerinin nabza göre şerbet vermeye çalıştığını anlarsanız, tabir işinin ne kadar muallâkta kaldığını fark edersiniz. İyisi mi siz aklın ve bilimin verilerini esas alıp bu tür hurafelerden yüz çevirin. Zaten rüyada eski sevgiliyi görmek ile ilgili bizi yeterince yanıltan yorumlar okuduk. Şimdi ne idüğü belli olmayan yuvarlak tabirler yerine gerçeklerle yüzleşmenin zamanı.

Burada size bir soru sormak istiyorum: Gerçekten rüyada gördüğünüz eski sevgilinizi gerçek hayatta da görüp onunla birlikte olmak ister misiniz? Şayet, rüyada eski sevgilinizle birlikte mutlu idiyseniz ve rüyadan uyanınca gözlerinizi bir kabusa açmış gibi hissettiyseniz, evet az biraz olsun üzüntü duyduysanız, siz eski sevgilinizi hala unutamamışsınız. Onu hala çok seviyorsunuz. Bu konuda size yardımcı olmak için;

şu kitabı (tıkla)okumanızı önerebilirim. Burada eski sevgiliyi geri getirmek adına aradığınız her şeyi bulabilirsiniz; ama önce şuna karar vermelisiniz: Eski sevgilimi tekrar sarmak istiyor muyum?

Rüyada gördüğünüz eski sevgilinizi gerçek hayatta da görüp sarmanız temennisiyle, kalın sağlıcakla…

Rüyada eski sevgiliyi görmek konusuyla ilgili olarak bilimsel verilerin ve terimlerin biraz daha ağır bastığı bir yazım daha var, ona da bakabilirsiniz:

Rüyada Eski Sevgiliyi Görmek mi Yoksa Harlı Ateşlerde Kavrulmak mı?

Ayrıca, ısrarla ben rüya tabirlerine bakmak istiyorum diyenler buyursun baksın:




İlgili Kelimeler: Rüya, rüyada eski sevgili, eski sevgiliyi rüyada görmek, eski sevgiliyi görmek, rüyada eski sevgiliyi görmek

Eski Sevgiliyi Pişman Etme Duası, Çok Etkili

Eski Sevgiliyi Pişman Etme Duası, Çok Etkili

Eski Sevgiliyi Pişman Etme Duası
Eski Sevgiliyi Pişman Etmek

Eski Sevgiliyi Pişman Etme Duası Etkili mi?

Biliyorsun ki bu sitede, ekseriyetle "eski sevgili" konusuna odaklı yazılar yazıyorum. Bu makalemde de eski sevgiliyi pişman etmenin yollarından biri olan pişman etme duasını irdeleyeceğim.

Evet, bu yazı, pişman etme duası ile ilgili olacak; fakat yazının bütününü okumadan eski sevgiliyi pişman etme duasını tatbik etmenin bazı sakıncaları olabileceği için önce yazıyı baştan sona okuyup ardından duayı uygulaman daha sağlıklı olacaktır.


Sevgili okuyucum, aşk acısı çektiğinin ve bu yüzden de eski sevgiliyi pişman etme duasıaradığının farkındayım; haksız da sayılmazsın hani. Çünkü eski sevgilinin terk edişi, yürekten kopan bir parça gibi acıtır, sancıtır ve kıvrandırır.

Bu yüzden de kişi çaresiz kalıp dualara yönelmek zorunda kalır. İçinde bulunduğun ruh halini tasvir etmek çok kolay; ama yaşamak oldukça zor, bilirim.

Eğer, sevdiğini pişman etmenin dua haricinde bir yolu kalmadıysa, o halde, eski sevgiliyi pişman etme duasının ayrıntılarına geçmenin zamanı gelmiş demektir:


Eski Sevgiliyi Pişman Etme Duasının Yapılışı

Dostum, dua kitaplarında eski sevgiliyi pişman emekle ilgili şunlar yazılıdır genelde:

Önce, mümkünse gusül (boy) abdesti, değilse normal abdest alınır. Sonra iki veya dört rekat namaz kılınır. Ardından da sırasıyla Fatiha Suresi, Cin Suresi ve Nas Suresi okunur.

Bu Sureler, 3'er kez okunduktan sonra şöyle dua edilir:

"Allah'ım, bu mübarek Surelerin hatırı için eski sevgilimin kalbinde pişmanlık ateşini tutuştur ve onun pişman olup bana geri dönmesini sağla. Allah'ım, sen benim hal-i pür-melalimi benden iyi biliyorsun. Bu halimin izalesi için falancanın gönlüne nedamet (pişmanlık) ver."

Evet, duanın uygulaması kısaca böyle. Unutmadan eklemem gerekir ki "falanca" kısmına,pişman etmek istediğin eski sevgilinin annesinin ve kendisinin adını yerleştirmen gerekiyor. Örneğin "Pelin'den doğma Musa" gibi.

Şimdi, eski sevgiliyi pişman etme duasının bazı sakıncalarını dile getirmemiz gerekiyor.

Dostum, bazı kişiler (özellikle İslâm profesörleri) böyle duaları kabul etmez ve açıkçası haksız da sayılmazlar. Nitekim bu kişilerin söylediklerine ben de katılırım. Çünkü, İslâm dininin bize ulaşmasını sağlayan muteber (güvenilir) hadis kaynaklarında bu duaların yer almadığını biliyoruz.

Ben de, birkaç ay öncesine dek, eski sevgiliyi pişman etme duası gibi dualara itibar edilmemesi gerektiğini ısrarla vurgulardım. Bunu önceki yazılarımda görebilirsin. Fakat sonradan şöyle düşünmeye başladım:


Eski Sevgiliyi Pişman Etme Duası Hakkındaki Düşüncem

İnsan, bu tür dualar ile Allah'a yaklaşıyorsa ve manen huzur bulup tatmin oluyorsa, bu duaların sahih olup olmaması bir anlam ifade etmez ki! Sonuçta, kişi, dua ederek rahatlamaya ve huzur bulmaya çalışır. Çünkü her muradını gerçekleştirebilecek sonsuz bir kudretin kendisini dinlediğini bilir. Bu halde eski sevgiliyi pişman etme duasının gerçek olup olmaması çok da mühim değil açıkçası.

Evet, onu pişman etmenin ve bu sayede geri döndürmenin çok değişik ve güzel yolları da var duadan başka. Fakat ben burada dua ile geri döndürmekten değil, manevi huzur bulmaktan söz ediyorum. Bu noktanın altını çizdikten sonra şu güzel bilgiyle yazımı noktalamak istiyorum:

Aslında, eski sevgiliyi pişman etme duası olmadan ve bu duaya ihtiyaç duymadan da (duanın meydana getireceği manevi huzur ve tatmini bir tarafı bırakırsak) eski sevgilini senden ayrıldığına pişman edip geri kazanabilirsin. Nasıl mı?

Birçok yazımda tanıtmaya çalıştığım şu kitapla (tıkla).


Çok Önemli Not: Yönlendirme yaptığım sayfada yer alan birbirinden değerli onlarca yorumu mutlaka oku.

Ters Psikoloji ve Eski Sevgiliyi Geri Getirmek

Ters Psikoloji ve Eski Sevgiliyi Geri Getirmek
Ters Psikoloji ve Eski Sevgiliyi Geri Getirmek

Ters Psikoloji ve Eski Sevgiliyi Geri Getirmek

İnsan, garip varlık; daima söylerim. İlkin eski sevgilisini göz göre göre elinden kaçırıp yitirir, sonra da onu geri getirmek için (ters psikoloji gibi) değişik taktikler arar. İlk etapta zaten ellerini, avuçlarının içine aldığı, bakışlarıyla gözlerine daldığı sevgilisinin kıymetini anla(ya)maz. Sonrasında da onun geri dönmesi ve tekrar gözlerinin içine bakması için büyüler ve dualar dahil her yolu dener.


Esasında bu durum, insan tabiatının önemli gizemlerinden ve açmazlarından biridir.


İşte, ters psikoloji (psikolojideki asıl adı paradoksal müdahaledir) de tam olarak burada devreye giriyor. Çünkü ters psikolojinin temelinde "kaçan kovalanır." mantığı yatar.

Şöyle izah edeyim: Eskiden sevgilin olan kişi, zamanında kendini "ağırdan satsa" idi, şimdi ayrılık ve çözülme süreci başlar mıydı?

Veya sen, bütün sırlarını ona açmayıp bazı özelliklerinle, onda keşfedilmeyi bekleyen bir hazine izlenimi uyandırsaydın bu kadar erken ayrılır mıydınız?


Ters Psikolojinin Mantığı

Burada, şunu genel bir yargı olarak söyleyebiliriz: "Bir insan, her yönüyle keşfettiği ve kendisi için herhangi bir gizemi kalmayan birini, artık avucunun içine aldığını düşünür."

Yani, merakını ve ilgisini yavaş yavaş azaltarak faklı kişilerle ilgilenmeye başlar. Bu süreç, zaman içerisinde ayrılma ve çözülme belirtileri ile kendini gösterir. Peki, burada ne yapmamız gerekiyor? Elbette ki, kendimizi her daim geliştirerek kendimize renk katmalı ve bütün esrarımızı bir anda ortaya saçmamalıyız.

İyi de burada anlattıkların, ayrılmadan önceki süreçte işe yaşayacak olan bir husus. Ben ters psikolojiyi, eski sevgilimi geri getirmek için kullanmak istiyorum, diyorsan haklısın. Şimdi ona gelelim. Kaçan kovalanır, özlü sözünü tekrar hatırlatarak ters psikoloji ile eski sevgilini nasıl geri getirebileceğini anlatayım.

Bir kere, ondan ayrıldıktan sonra, mutsuzluğun en dip noktasına varmış olsan bile bunu, ona anlatmamalı, onun bu hazin ve güçsüz durumunu anlamasına izin vermemelisin. Evet,sevgiliden ayrılmak yaman bir çile ve katlanılması neredeyse imkansız bir ıstıraptır, farkındayım. Fakat geceler boyu ağlayıp uykusuz kalsan da, gündüzleri "zombi" gibi, dünyadan elini eteğini çekerek yaşasan da, kendi kabuğuna çekilip melankoli girdabına düşsen de bunu,eski sevgilin bilmemeli.

Ona muhtaç olduğunu anladığı an, geri dönme olasılığı zayıflar. Senin, o olmadan da güçlü ve dirayetli olabileceğini, onsuz da gayet mutlu ve huzurlu bir hayat geçirebileceğini bilmeli. Yani ona ihtiyacın olmadığını fark etmeli.

Bunun için de ayrıldıktan sonra, bir müddet hiçbir şekilde iletişime geçmemelisin. Mesela ona mesaj çekmeyi, onu aramayı, sosyal medyadan (facebook, friendfeed veya twitter) sosyal mesaj vermeyi, profiline bir şey göndermeyi, paylaşımlarını beğenmeyi... kesmelisin.

Kısacası, onsuz da gayet güzel günler geçirebileceğini ona gösterebilmek adına "çok abartmadan" mutlu olduğun izlenimini yaratmak zorundasın.

Az önce de ifade ettiğim gibi çok abartmadan yapmalısın bunu. Mesela, onu "takmadığını" göstermek için gidip bir başkasıyla birlikte olursan, eski sevgilini ters psikoloji ile geri getirmek yerine ters ve anlamsız bir yöntem deneyerek onu ömür boyunca kaybedebilirsin.

Sonuçta senin asıl amacın onu geri getirmek olduğuna göre, yeni bir sevgili edinmek, çok mantıklı ve tutarlı bir davranış olmayacaktır.


Ters Psikoloji Çok Etkilidir; Ama...

Söylemeye çalıştığım şu: Ters psikoloji ile eski sevgilini geri döndürmek için, içindeki acıyı dışa vurmadan kendi içinde yaşamak zorundasın. Bunu başarmak maalesef çok zor; fakat eski sevgilini geri getirebilmek için, bunu yapman gerekiyor.

Özetleyeyim, ters psikoloji ile eski sevgiliyi geri getirmenin temelinde şu davranış biçimi yatar: “Bak, sen olmadan da ben ayakta durabilirim, sana hiç mi hiç ihtiyacım yok ister başkasıyla birlikte ol ister yalnız yaşa, benim için hiç farkı yok; çünkü ben, sen olmadan da ayakta durabilecek yeterliliğe sahibim."

Temel mesaj budur ve bu mesaj, umulmadık bir şekilde etkisini göstererek eski sevgilinin geri dönmesini sağlar. Bu konu, bu kadar basit değil tabi ki. "Ters psikoloji ile eski sevgiliyi geri getirme"nin detaylarını ve can alıcı noktalarını öğrenmek için bu kitaba (tıkla) bakmanı tavsiye ederim.


Sağlıcakla...

Anahtar Sözcükler: ters psikoloji, paradoksal müdahale, eski sevgiliyi geri getirmek

Eski Sevgilimi Geri Kazanmak İçin Hangi Kaynağı Kullanmalıyım?

Eski Sevgilimi Geri Kazanmak İçin Hangi Kaynağı Kullanmalıyım?
Sevgilimi Geri Kazanmak İçin Hangi Kaynak?

Eski Sevgilimi Geri Kazanmak İçin Hangi Kaynağı Kullanmalıyım?

Merhaba sevgili okurum, bu sayfayı okumaya başladıysan kendini talihli hissetmelisin; çünkü bu sayfayı okumayanlar eski sevgililerini geri kazanma hususunda oldukça önemli ve yaşamsal bir adımı ıskalamış olacaklar. Neden mi?


Çünkü bu sayfada anlatacağım en güzel yöntemden mahrum kalacakları için, büyük olasılıkla yanlış adım atıp eski sevgililerini geri kazanma şansını yitirecekler. Bu noktada senden ricam, bu sayfayı herkese önererek, olabildiğince fazla insanın bu sayfayı okumasını sağlamaktır.

Burada geçireceğin ortalama 2 dakikalık zaman diliminin hayatını daha anlamlı kılacağını bilerek rahatlamanı ve sükunet içinde aşağıdaki açıklamalarımı okumanı tavsiye ederim:


Eski Sevgilimi Geri Kazanmak İçin Hangi Kaynağı Kullanmalıyım?
Eski Sevgilimi Geri Kazanmak İçin Hangi Kaynak?


Eski Sevgilimi Geri Kazanmak İçin Hangi Kaynak?

"Eski sevgilimi geri kazanmak için hangi kaynağa başvurmam gerekiyor?"

Bu soruyu soran insanların yüzde doksanının yanlış kaynağı tercih ettiğini biliyor musun? Fakat şimdi yapacağım karşılaştırma sayesinde, en doğru kaynağın hangisi olduğunu öğrenecek ve yanlış adım atmaktan kurtulacaksın inşallah.


Peki Hangi Kaynağı Tercih Etmeliyim?

Geldik en hayati soruya:

“Peki, bu kaynaklardan hangisi, eski sevgilimi geri kazanmamı sağlar?”

Değerli okuyucum, uzun zamandır "eski sevgiliyi geri kazanmak" konusunda neler yazılmış diye araştırma yapıyordum. Yazılan kaynakları teker teker inceledim ve iyice analiz ettim. Vardığım sonuç şu:

Şu kaynak (tıkla) açık ara önde.


Çünkü öbür kaynaklar hem çok pahalı hem de oldukça yetersiz. Yani eski sevgiliyi geri döndürmeye yarayacak öneriler konusunda ustaca hazırlanmış taktiklerden yoksun.

Önemli Not: Bu eser bana ait değil ve bu konuda sorumluluk da kabul edemem. Amacım yalnızca, aşk acısı çeken aşıkların bu sancılı dönemde yanlış yöntemin kurbanı olmalarına ve para tuzağına düşmelerine engel olmaktır. Nihai karar senin.

2. Önemli Not: Kitabı okuduktan ve eski sevgilini tekrar kollarına aldıktan sonra bu siteye olan vefa borcunu unutma ve kendi yorumunu yazarak tereddütte kalanlara yardımcı ol. Sağlıcakla…